Bayraklı Eğitim Modeli Orff Eğitimi ve Beden Perküsyonu ile çocukları hayata hazırlar!
Orff yaklaşımı olarak da bilinen bu eğitim metodu ilk olarak Carl Orff ve dansçı Gunild Keetman tarafından keşfedilmiş ve geliştirilmiştir. Müzik ve hareket eğitimini dayanan bir yöntemdir. Duyguların ritim ve müzik yoluyla harekete geçirilmesidir.
Orff eğitimi içinde kalıplaşmış katı kurallar yoktur. Bu sebeple Bayraklı Eğitim Modeli için uygun bir yaklaşımdır. Katı kuralların aksine çocukların yaratıcılığına ve öğrenme kabiliyetine yönelik bir eğitim şeklidir. Okul öncesinde çocuklara verilen ve onları hayatları boyunca olumlu etkileyen bir eğitim tekniğidir.
Orff eğitiminde önemli olan ritimdir. Ritim için ses ve jest-mimikler vurgulanır. En doğal enstrüman sestir o nedenle yoğun olarak ses kullanılır.
Çocuklar bu şekilde temel müzik eğitimini öğrenirler ve bunu doğal yolla gerçekleştirirler. Bu eğitimde, dans, dil, müzik, konuşma, beden ve hareket önemli rol oynar. Çocuk müzikal açıdan gelişir. Orff eğitimi ile öğrenme disiplini ve ekip sorumluluğunu taşır. Taklit etmeyi ve yeni şeyler keşfetmeyi öğrenir. Böylece yazı yazmadan önce çocuk konuşmayı, düzgün bir şekilde kendini anlatmayı, olayları yorumlamayı öğrenmiş olur.
Çocukların okul öncesinde Orff eğitimi sayesinde zihinsel ve bedensel gelişimleri desteklenir. Bu yöntemle hafızaları güçlenir ve derslerde başarılı olasılıkları artar. Sosyal ve kişisel sorumluluğa sahip olurlar.
Orff yaklaşımında eğitimin eğlenceli olması için orff çalgıları kullanılmaktadır. Bu çalgılar şunlardır;
Çelik üçgen, Ritim çubukları, Zil, Timpani, Gong, Ksilofon, Bango, Marakas, Kastanyet, Tef, Glockenspieller ve Davuldur.
Orff eğitiminde en önemli nokta ise kabuldür. Herkes birbirinden farklı fikirlere eşit şekilde yaklaşır ve kabul eder. Bu da çocukların rahatlıkla kendini tanıtmasını sağlar. Çocuklar gelecekte sosyopsikolojik açıdan gelişmiş ve sağlıklı bireyler olurlar. Çocuklar dayanışmaya açık, tolerans sahibi olup, değerlilik duyguları artar.
Beden perküsyonu ise Beden Müziği, kompozisyon ve koreografinin büyülü bir karışımıdır. Müzik dansın şekillerini ve örüntülerini yaratırken, dans müzikteki sesleri ve ritimleri oluşturur. Böylece müzik “görünür”, dans “işitilir” bir hale gelir. Beden Müziği çok eskilere uzanan, belki de ilk müzik/dans biçimidir. İnsanlar, taşlara veya ağaç kütüklerine şekil vererek müzik aletleri yapmaya başlamadan çok önce muhtemelen el çırparak, parmak şıklatarak, ayaklarını yere vurarak ve ses çıkararak müzik/dans fikirlerine hayat veriyorlardı.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki birçok gelenekte vücut bulmuş bilginin en eski biçimlerinden olan Beden Müzikleri, çocuklarla üzerinde çalışılabilecek çok değerli bir malzeme sunmaktadır.